12 Haziran 2014 Perşembe

Vasıflı Köleliğin Resmi

2 yıl önce yayımladığım yazıda aşağıdaki grafiği yayımlayıp genetik (biological sciences) bölümünden doktorasını almış olan kişilerin yardımcı doçent olabilmek için post-doktora yapmak zorunda olduğunu söylemiştim. Ayrıca, post-doktoranın zaman kaybı olma sebebini de anlatmıştım. Post-doktora yapan kişilerin durumlarının kötü olduğundan da bahsetmiştim.

Aşağıdaki grafikler genetik bölümünden doktora alan kişilerin hızla yığılmaya devam ettiğini göstermektedir. 2005 yılında yapılan araştırmada ABD'de post-doktora yapan kişilerin % 46,3'ü genetik (biological sciences) alanında post-doktora yaparken 2008 yılında yapılan araştırmada bu oran % 54'e yükselmiş. (Cell and moleculer biology: %10, biochemistry and biophysics: %8, Microbiology: %4, Genetics, animal and plants: %3, physiology and pathology: %3, agricultural and food sciences: %2, Pharmacology: %2, Botany: %2, other biological sciences: %20) Yani 3 yılda % 7,7 oranında yükselmiş. Yani yılda yaklaşık % 2,6 oranında bir artış var. Bu sayı 2008'de % 54 ise şu an, yani 2014 yılında yüzde 60'ı bulmuştur diye düşünüyorum. 

Bu oran bu kadar yüksek iken insanların hala büyük resmi göremeyip hala ısrarla genetik peşinden koşmasını anlamıyorum. Bu oran genetikle uğraşanların köle olarak kullanıldığını göstermiyorsa neyi gösteriyor? Üstelik bu kişiler üniversite mezunu hatta doktora mezunu olduğundan vasıflı insanlardır. Vasıflı ama köle olarak kullanılan insanlar, yani vasıflı köle olarak kullanılıyorlar. Genetik bölümünden mezun olan kişilerin 5-10 yıl civarında post-doktora yaptığını söylemiştim. minimum 5 yıl süren doktora ve minimum 2 yıl süren master programını da dahil ettiğimizde, genetik bölümünü tercih edenler, ömürlerinin yaklaşık 15 yılını vasıflı köle olarak harcıyorlar. Bu durumu hazmedebiliyorsanız buyurun, devam edin...




6 yorum:

  1. Merhaba değerli Fatih abim,
    Ben bu sene liseye geçecek bir öğrenciyim. Geçeceğim liseler şunlardan biri olacak:
    +Alman Lisesi (Burslu)
    -Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi
    -Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi
    -Yaşar Acar Fen Lisesi
    Benim gönlüm Alman Lisesinden yana ama danışmak istediğim ilk konu budur. İkinci konu ise, üniversitede hangi bölümü okuyacağım, ne tür alana yöneleceğim bunu belirleyip artık hafiften adaptasyon sürecine geçmek istiyorum çünkü gittiğimde beklediğimi alamazsam benim hayatımın geri kalanı için kötü olur. Bilgisayarda çok iyiyim, hatta AppStore'da uygulamam var, bu yaz ikinci uygulamamı yayınlayacağım. Fakat bilgisayar sektöründe rakipler yüksek hızda artıyor ve başka bölümlerle kombine edilmediği sürece saf bilgisayar diye bir şey kalmadı. Fen alanına aşırı ilgim var. Çocukluğumdan beri bilime aşırı yatkınım. Bu açıdan doktorluk/bilim adamlığı gibi araştırma yapabileceğim, bir şeyler keşfedip icat edebileceğim alanları da çok değerlendiriyorum. Öncelikle Genetik ve Biyoteknolojiye baktım çünkü çok iyi gözüküyordu, genetik hastalıkları çözebilmek vs. (ki benimde genetik bir hastalığım var) ama sizin yazılarınızı okudukça vazgeçmeye başladım. Biraz teknoloji, biraz tıp hangi bölümde var diye yeniden aramaya başladım ama bulamıyorum... Yeni gelişen, keşiflere ve icatlara açık dediğim gibi teknolojili tıplı ne gibi öneriniz olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba, liselerle alakali maalesef hic bir bilgim yok. Biraz teknoloji ve biraz tipin bulundugu alan biyomedikal muhendisligi. ama bu bolum turkiyedeki iyi okullarda yok. biyomedikal muhendisligine fizik bolumunde de yonelebiliyorsun. Bogazici universitesindeki fizik ogrencisi arkadaslarim bahsediyorlardi. Fizik bolumunun son iki yilinda 3 alandan birini tercih edip o alanda egitimini tamamlayabiliyorsun. Bu alanlardan biri de biyomedikaldi. Ama fizik bolumu cok zor bir bolum. ayrica riskli bir bolum. Turkiyede is olanaklari pek olmayan bir bolum.

      Bilgisayar konusunda o kadar iyi isen direkt olarak bilgisayar muhendisligini de tercih edebilirsin. Biyomedikal'e bilgisayar muhendisliginden de yonelebilirsin. Bilgisayar sektorunde rakipler yuksek hizda artiyor ama bu alandaki talepler de yuksek hizda artiyor. Bu yuzden Turkiyede bu alandaki arz talebi karsilayamiyor. Bunu da hesaba katmak gerek. Ozellikle iyi okullardan mezun kendini gelistirebilmis bilgisayar muhendislerine su an cok fazla ihtiyac var.

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Benim sorum ne kadar para kazanıldığından ziyade araştırma alt yapısıyla ilgili.Ne yani iÜ'de koyun klonlanabliyorken BOUN'de genetik çalışmaları için yeterli kapasite yok mu?

    YanıtlaSil
  4. Sizce ODTÜ Genetik mi yoksa Galatasaray Üniversitesi Bilgisayar Mühendisiliği mi ? Ayrıca hangisinde yurt dışında hayat kurmak daha iyi ? Lütfen cevaplayın :)

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil